Salı, Şubat 07, 2006

Doğum günün kutlu olsun melek kardeşim!



Muratcım, dün senin doğum günündü. Nasıl unutmuşum, akşam geç vakit annem hatırlattı. Özür dilerim, zihnim çok doluydu hatırlayamadım. Sensiz senin ilk doğum günün...Seni kucaklayıp tebrik edemedim, uzun bir ömür dileyemedim ama sana güzel bir hediye gönderdim. İnşallah almışsındır, sana ulaştırılmıştır. Dün gece seninle eskisi gibi geç vakitlere kadar oturup sohbet edemedik, dertleşemedik. Ama biliyordum ki, sen yine beni dinliyor ve başını sallıyordun. Tasdik etmediklerine de kibarca olumlu alternatifler getiriyordun.

Sen ne mükemmel kardeştin, varmıydı senin gibisi. Seninle ne kadar gurur duysam azdır. Ben hep sizinleyim, sizinle doluyum zaten her anımda siz varsınız.

Allah'ım hiç bir ablayı böyle bir imtihanla sınamasın. Şükrediyorum her zaman, sevginizi, sıcaklığınızı kısa bir süre de olsa tatdım. Sizi yanımda hissettim. Ama bundan sonrada hep böyle olacak, her gittiğim yerde, her mekanda, her konumda sizler yanımda olacaksınız bunu biliyorum. Sizi kalbimde hissedeceğim. İçimde yaşatacağım.

Rahat uyu, güzel kardeşim, melek kardeşim.


SESSIZ GEMI

Artik demir almak günü gelmisse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmus gibi sessizce alir yol;
Sallanmaz o kalkista ne mendil, ne de bir kol.
Rihtimda kalanlar bu seyahetten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranli hayatin ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmis ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

(Y.Kemal BEYATLI)




Hiç yorum yok: