Perşembe, Ocak 11, 2007

Son yılların en anlamlı şiiri

Irak savaşında babası ve annesi ölen ve kendisinin de bacakları kopan Müslüman bir çocuğun Irak savaşını yöneten Tommy FRANKS’ a yazdığı şiir. Sizlerle paylaşmak istedim.


BEN BASRALI ÖMER

Merhamet hür dünyaya bu kadar mı IRAK’tı?

Ben Basralı Ömer,

Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks.

Önce demokrasi yağdı göklerimizden,

Sonra özgürlük geçti üstümüzden palet palet.

Ve insan hakları namlularından

Saniyede bilmem kaç adet demokrasi

Bizim eve de isabet etti.

Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.

Tam on sekiz adet insan hakları

Saymışlar vücudunda babamın.

Annem yoktu zaten

Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş

Ambargo falan dediler ya

Anlamadım çocukluk aklı işte

Oluşmadan sökülmüş.

Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?

İnsan hakları çocukları yetim

Ve ayaksız bırakır mı orda da?

Düşer mi ayın kan gölüne aksi

Güpegündüz düşer mi pazaryerine demokrasi?

Zenginlik insanları korkudan uykusuz bırakır

Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?

Babamla mırıldandığım son dua dilimde

Ayaklarımı hastanede

Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar kaldı elimde.

Çocukların var mı Mr. Franks?

Al, oğluna götür onları

Bari işe yarasın

Kim bilir belki baktıkça

Bazen beni hatırlarsın.

Bu nasıl demokrasi Mr. Franks?

Düştüğü yeri yaktı

Merhamet hür Dünyaya

Bu kadar mı IRAK ' tı?

3 yorum:

nevbahar dedi ki...

Canımcığım,
''Uygarlık'' ve ''insancıllık'' hep aklımı kurcalayan iki sözcüktür oldum olası!
İkisine de inanmam.
Uygarlık denen şey dünyayı yiyip bitiriyor.Herşeyi ama herşeyi tükettik.Madi manevi.Adına uygarlık demişiz işte!Hayat nasıl cehenneme çevrilir,dünya nasıl çöplüğe dönüştürülür uygarlığı olsa gerek.Önümüze çıkan herşeyi ve herkesi sömürmüşüz.Yerküreyi,hayvanları,insanları...
İnsancıllık demişiz, sadece kendimizi sevmişiz.Sadece kendi çıkarlarımızı kollamışız.Daha doğrusu kolladığımızı sanmışız.Oysa günü kutarmaya çalışıyormuşuz umarsızca!
İşin ulusumuz için ilginç yanı,o uygar dünyanın bizi nasıl bir çukura,batağa,pisliğe sürüklemeye uğraştığını görmemek için gözlerimizi sıkı sıkı kapatmış olmamız.
Üstelik bizi en hassas olduğumuz yanımızdan,dinimizden,imanımızdan yakalamış olmaları bile gafilleri uyandıramıyor.Bu ne aymazlıktır.
Hiç bir düşman ben düşmanım demez.Ruhumuzu okşayacak şeyler söyler,dost ve müttefik görünür.Kardeşimizdir de aynı zamanda!
ATATÜRK ne büyük bir insanmış!!!!
Bugün olacakları taaa o zamandan ne güzel görmüş.Ne güzel anlatmış.
Söylediği her söz ne çok anlamlar taşıyor ve ne yazık ki güncelliğini koruyor......Gaflet,dalalet ve hatta hıyanet.....

Adsız dedi ki...

Ne kadar zor bir çoğrafyada yaşıyorlar değil mi ?

Hele orada bugünkü şartlarda bir çocuk olmak daha vahim, çocuklar bizim televizyonda gördüğümüz olayları oracıkta görüyor.

Acaba bizim başımıza gelse ne yapardık, direnirmiydik, yoksa onlar gibi çabucak pes mi ederdik.

Endülis Devletinin son hükümdarı Ebu Abdullah Kurtuba'yı anlaşma ile İspanyollara bırakır, şehirden ayrılırken ağlamaya başlar.Annesi ise ona "ağla der vatanını erkekçe savunmayanlara kadınca ağlamak yakışır"

Galiba savaşmak gerekiyor. Zira acı çekmeden, direnmeden özgürlük meyvesini tatmak mümkün olmuyor.

hilal dedi ki...

''Galiba savaşmak gerekiyor. Zira acı çekmeden, direnmeden özgürlük meyvesini tatmak mümkün olmuyor.''
Çok doğru bi düşünce, ben de katılıyorum ama bi de insanlar herkonuda bunu sürdürebilseler...nerde...