Çarşamba, Nisan 04, 2007

KUTLU DOĞUMU SEVGİYE DÖNÜŞTÜREBİLMEK


30 Mart-5 Nisan Kutlu Doğum Haftası'nı kutlarken, herkes için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

‘İnsanlığa dünyasını ve ahiretini anlatmak, onlara kılavuzluk ve mihmandarlık yaparak yollarını aydınlatmak üzere müjdeleyici, uyarıcı ve ışıklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelendirilmiş olan sevgili Peygamberimizin doğum yıldönümünün kutlandığı kutlu doğum haftasını yaşarken dünyevi meselelerle iştigal etmenin abes olacağını düşünerek sevgiyi yazıp, sevgiyi yaşamayı düşündüm.

Allah'ın dünyayı esenlik ve barış yurdu haline getirmek ve insanlar arasında adaletin gerçekleşmesi için koyduğu ilahi değerleri, insanlığa ulaştırmak için görevlendirilen Hz. Muhammed'le (SAV) anlam bulur, şereflenir sevgi.

Affı, rahmeti ve merhameti, yaşanılan bir gerçeğe ve kalıcı bir sevdaya dönüştüren Allah Resulü’nün kaynağında bulunmadığı bir sevgi sahte sevgidir ve bunu pazarlayan da sevgi kalpazanıdır.

Kalplerimizin incelmesi, yüreklerimizin güzellikleri tatması ve tanıması açısından her insanın sevgiye ihtiyacı vardır. Çünkü sevgi olgunlaştırıcıdır.

Dış olaylardan, bitmeyen sıkıntılardan, kafamızı kurcalayan sevimsiz manzaralardan bir an için ve sürekli kurtulmak istiyorsak, muhabbet meşalesini yakalım. Yunus'un dediği gibi "Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz." Sevdikçe kendini hisseder insan ve bağışlamanın ne olduğunu anlar.

Sevgi ırmağı Allah'tan çağlar. Zira o Vedud olandır. Sevgi, âlemlerin ve tüm beşer-i mahlukâtın yaradılış sebebidir. Sevgi, kâinattaki her şeyi birbirine bağlar. İnsan kâinat ağacının meyvesidir.

Sevgi imanla başlar, vahdete götürür. Gönülde doğar, gönülde yaşar.

Mevlana'nın ifadesiyle "Sevgi; acıyı tatlıya, bakırı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve kahrı rahmete dönüştürür." İnsanı hayata bağlayan zincirin en güçlü halkası ve insanı yaratanına ulaştıracak en sağlam merdiven de yine sevgidir.

Sevgi, mahlûkat ağacının tohumudur. Mahlûkat ağacının en soylu meyvesi olan insan da, sevgi tohumunun kendi tohumunu içinde taşıyan meyvesidir. Sevgi, gösterişin olduğu yerden göç eder, çünkü o bazen sevgilide bir bakış, bazen sesinde bir titreyiş, bazen de gönlünde bir ürperiştir.

Sevgi nimettir, Hakk’dır. Sevgi, taklide değil, asla dönüştürür. Sevgi ezeldir ve ebeddir.

Sevgi, içimizdeki mutlu olma isteğinin kaynağıdır.

Sevgi, hayattır. Hayatın pozitif bakışı ve olumlu düşünme yaklaşımı, sevgiye bağlıdır.

Sevgi, affetmektir, kucaklamaktır, ıslahına katlanmak ve bunun için sabretmektir. Vefa hissinin şefkatle tahammülüdür.

Sevgi, bir madendir, kaynaktır. Bitmeyen, tükenmeyen bir ilâhî hazineden akar.

Sevgi, barıştır ve yakınlıktır. Bütünlüktür, sabırdır ve daha da ötesi olgunluk ve fedakârlıktır.

Sevginin dili, tatlıdır, yumuşaktır, sıcaktır ve kuşatıcıdır.

Sevgi, dostluğun nişanı, yaşamanın mutluluk delilidir. Bir başkasını anlayacak empatidir. Kalbî ve vicdanî bir lezzetin ruhanî boyutunda, sevgi lillah için meyvedar bir çekirdek olarak huzurla yeşerir.

Sevgi, varlık sebebidir. Yar ve yaran sevgiyle anlaşılır, inanılır ve kabullenilir.

Sevgi acıdır, hasrettir. Hicran ve hayrettir, firkat ve gurbettir. Gözyaşı ve ahtır; tazarru ve münacattır. Sevgi ölümdür, can vermedir, kurban olmadır. Canların birbirinde kaynayıp erimesidir; canların can özünde yitirilmesi ve aranmamasıdır sevgi.

Sevgi rahmettir. Sevgi, yardımlaşmadır. Sevgi ışık gibidir, sevgisizlik karanlıktır. Salt sırdır sevgi. Sevdikçe seviliriz, sevildikçe de daha huzurlu birer insan oluruz.

Sevmek cesarettir. Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan ve bencilliği hiçe saymaktır. Bir başka açıdan da inanmaktır sevmek. Yanmaktır, tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir.

Sevmek inanmaktır, yaşamaktır, paylaşmaktır. Sevmek; var olmaktır, bütünlenmektir, artmaktır, çoğalmaktır. Sevmekten ölürken tekrar var olmaktır o sevgiden. Sevmek güvenmektir, onaylanmaktır. Sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile, yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye.

Sevmek, gücenmemektir, ölmesini bilmek, sevgili için yaşamaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır.

Sevmek, yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere. Sevmek yürümektir gönüllerde. Sevmek, güvenmektir, onaylanmaktır.

Yalınlık, doğallık, özdenliktir sevmek. Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlüktür sevmek. Gözyaşı olmak, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır, sevmek.

Nebiler; firavunların, nemrutların, şeddatların gayız ve öfke ateşlerini sevgi kevserleriyle söndürmüşlerdir. Bu kutlu günlerde bizlerde içimizdeki şeytanları, sevgi ateşimizle yok edelim. Bu özel günlerde insanı sonsuzlaştıran, insanı gerçek anlamda insan yapan sevgi çağlayanımızı coşturalım.’

Teşekkürler F.Burak KAREN

Hiç yorum yok: