Babamdı Dağ Gibi Bir Adamdı...
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Ellerinde kardelen yüreğinde menekşeler açardı
Gülünce yanaklarında yediveren gülleri
Üzülünce bir sarı gül solgunluğu yatardı
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Taze kır çiçekleri gibi kokardı
Bir duruşu vardı ki
Sanki kış ayında bahar bana koşardı
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Yitik hüviyetlerin arasında usumu yitirdiğim bir zamandı
Sığındığım gölgesine, koynunda yattığım aslandı
Oysa yüreğinde titreyen bir ceylan yatardı
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Keder alnında ince bir yara gibi ağır ağır kanardı
Gitmek için düşüp yola dönünce sırtını yıldızlar kayardı
Mor menekşem, sümbülüm, saksıda yaban gülüm alev alev yanardı
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Dedi ki bu gün şahlanma zamanıdır
Yüreğimde büyüttüğüm amansız bir ağrıdır
Uçurumlar çeker beni sanki kıyamet anıdır
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Dur yok durak yok, sanki sonsuzluk kadardı
İçin için yandım, içim çöl sıcaklığındaydı
Gidişi bende kaldırılmayacak kadar ağırdı
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Kurmuştu saatini ayrılığa, yıkılıyordu dağları
Gözyaşım dondu yanaklarımda, unuttum avuntuları
Suskun yakarışların ardına sığındırdım bekle diyen durakları
Babamdı dağ gibi bir adamdı
Vedasız bir gidişi hatırımda tek hatıra kalandı
İçten içe ağladığım, kanadığım zamandı
Babamdı, ne gerçek ne yalandı…………
Nilay Aktaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder